3 Haziran 2013 Pazartesi

!!!


Amacım siyasi bir yazı yazmak değil. Burasıda yeri değil ki olsa bile, apolitik bir insan olmam sebebiyle siyaset yapamam. Zaten üniversite 1.sınıfta Siyaset Bilimi’ne Giriş dersinde politika kelimesinin anlamının poli=çok, tika= yüz olduğunu okuduğumdan beri, politikaya olmayan inancımda bir türlü köklenemedi. Fakat son zamanlarda öyle şeyler oluyor ki insan öfekeleniyor, tepki vermek istiyor, sesini yükseltmek istiyor.

Süreç deniyor, ülke birlik beraberliği deniliyor. Fakat alınan kararlar, yapılan konuşmalar ile bır kısım kişiler ötekileştiriliyor. Başörtüsü ayrımcılığı yetmedi devreye alkol sokuldu. Bundan sonra da eylemci, çapulcular diye nitelendirilen bir kısım var ki bunlarında başörtüsüne tamamen karşı ve alkolik olduğu düşünülüyor.

 Bugüne kadar hep insana, insanlığa değer veren bir insan olmaya çalıştım, sağ, sol, örtü, mini etek, alkol tüketen ve ya inancı gereği tüketmeyi tercih etmeyen diye ayırmadım insanları. Ama ben bugün başım açık diye, sosyal medya da alkol tüketilen masalarda fotoğraflarım paylaşılıyor diye, içip içmediğim bile sorgulanmadan -ki bu kimseyi ilgilendirmez ama bunu bile yapmadan- yargılanıyor, bir takım kendini bilmez kişiler tarafından dışlanıyorsam bardağın benim için taşması işten bile değildi ki üzerine Gezi Parkı Eylemleri sebebiyle, yeşili savunan insanlara yapılan acımasız müdahaleler sonucu, yanlış kararlılığını direten yöneticiler sebebiyle olayın “ulusal bir direniş” hareketine dönüşmesi, bu yazıyı yazıp, bu ayrımcılıktan ne kadar rahatsız olduğumu ve olduğumuzu bir kez de buradan dışa vurmam konusunda harekete geçmeme sebep oldu.

Bugüne kadar hiçbir eyleme katılmadım, eylem yapanlar bana göre siyasi olarak daha uç insanlardı. Ama bugün ben ve benim gibi bir çok insan dahi eyleme bir noktasından katılıyorsa, 3-5 çapulcu, kaymak tabaka, marjinal ve uç kavramları yeterli olmuyor demektir. Halkız biz, sadece halk!

Madem İslam Dini’nin güzelliğini (iyi niyetle yaklaşıyorum) savunduğunuzu düşünüyorsunuz sonuna kadar, o zaman Hz. Muhammed’in hadisi bir hatırlatma olsun.

“Kolaylaştırın, zorlaştırmayın; müjdeleyin nefret ettirmeyin”

Hayatımız ne zaman, ne şekilde normale döner bilmiyorum.
Ama bu süreç içinde bu blogta başka post olmayacak.

http://occupygezipics.tumblr.com/