Yaz başından beri yapmak istediğimiz Adalar turunu, nihayet yazın son günlerinde yapma imkanı bulduk. Yıllık iznimin bir bölümünü İstanbul'da geçirmemin yarattığı imkan ile, haftasonu kalabalığından uzak, Ada halkını daha çok görebildiğimiz bir gezi olmuş oldu.
Tercihimiz Heybeliada'dan yana oldu. Martıların eşliğinde, güzel bir vapur seyahati ile ulaştık adaya.
Biliyorsunuz Adalar'da araba yok. Ulaşım bu faytonlarla ve bisikletlerle sağlanıyor. Biz yürüyerek dolaştık ama bir fayton ile fotoğraf çektirmeden olmazdı tabii :)
Eski yapılar ve eski kapıları görmezden gelemiyorum. Böyle yerlerde dolaşırken sürekli bir kafa havada durumu var bende.
Nispeten daha bakımlı görünen bu konak kullanılmıyor, içi boş.
Aşağıdaki ev ise, ben fotoğraf çekilirken yoldan geçen bir bayanın söylediğine göre 1800 lü yıllardan kalma bir evmiş. Kapısı açık, içide harabe gibiydi.
Şaşkın bakışlı kurukafa bilekliğimi pek bir severek takıyorum.
Maxi elbise Batik,
Şapka H&M
Sandalet Stradivarius
Bileklikler Bakırköy Coconuda aksesuar
Yüzükler Bakırköy sokak tezgahlarından