31 Ağustos 2013 Cumartesi

Mint & Lila

Yazın bu son gününe, soft ve yazı hatırlatan renklerin oluşturduğu bir kombin ile veda edelim istedim. Aslında bu kıyafeti daha önce de bir kaç defa giydim ama bir türlü fotoğraflayamamıştım. Hatta Ceren ile iki buluşmamıza da bu kombin ile gittim fakat masa başı fotoğraflarından öte gidemedik maalesef :) Dolayısıyla daha önce Instagram'da görmüş olmanıza rağmen, postu yeni geliyor.

Mint ve lilanın bir arada kullanılmasının bu kadar uyumlu olduğunu, ilk Aylin'in (Lilamoonlight) Instagram paylaşımları ile farkettiğimi itiraf edebilirim, sonrasında bu bluzu görünce kesinlikle almalıyım dedim. Bluzu aldığım H&M'de aynı kurukafadaki gibi çiçeklerden oluşan bir bant vardı. Hatta aynada ikisini üstüste tuttuğumda çok sevimli bir görüntü oldu ama dışarıda o şekilde dolaşmaya cesaret edemezdim, tabi ki sadece bluzu aldım :)












Bluz ; H&M
Pantolon ; Koton
Sneaker ; Superga 
Çanta ; Zara-TRF
Kemer ; Mango
Yüzükler ; Bakırköy'de tezgahlardan




Fotoğraflar aceleyle çekildi. Çünküüüü ben bu pembiş bebişi görmeye gitmek için sabırsızlanıyordum :)


Hayatımıza Hoşgeldin Zeynep Bebek!!! Şimdiye kadar gördüğüm en pembe bebek olduğunu söylememe gerek yok sanırım :)))


19 Ağustos 2013 Pazartesi

1950s Calling Me!!



Bu elbisenin paketini ilk açtığımda, 1950'ler havasını, puantiyesini, bele tam oturmasını, modelini, siyah-beyaz-yeşil uyumunu nasıl sevdim, giymek için nasılda can attım. Ama bir türlü giymek için uygun zamanı-ortamı bulamadım :( Son zamanlarda topuklu giyme konusuna da bir süre için yasak gelince, bu elbiseyi bu yaz dışarıya çıkarken giyme umudumun kalmadığını anladım çünkü kesinlikle topuklu ile giyilmesi gereken bir model. Bende üşenmedim, hazırlandım ve sırf bu postu yapabilmek için giyindim bu elbiseyi. Fotoğraflar evde maalesef, topuklu ayakkabılar sadece çekim için giyildi. Hazırlanırken, eşimin halime anlam veremeyen bakışlarına ve gülmelerine maruz kalmadım değil ama oda bu kadar seveceğim bir elbise almasaydı :p















Elbise; Roman
Çanta; Zara (2-3 sezon öncesi)
Ayakkabı; Lale Fatih yazıyor içinde 10 yıl öncesine ait :)
Saat; Pierre Cardin
Küpe; Euromoda
Gözlük; Onze Butik

8 Ağustos 2013 Perşembe

İyi Bayramlaaarrr!!!

                    

Biz küçükken arife günleri ve bayram sabahları pek heyecanlı değilmiydi? Mutlaka önceden bayram alışverişine çıkılır, kırmızı pabuçlar ve yeni kıyafetler alınır, arife gecesi de yatarken bu kıyafetler başucuna konulur ve ertesi gün büyük bir hevesle giyilirdi. Şimdiki gibi bir alışveriş çılgınlığı yoktu tabi, az ama öz alışveriş yapılırdı. Dolayısıyla bayram sebebiyle alınan her kıyafet büyük heyecan yaratırdı :)) Bir de o zamanlar, yukarıda ki fotoğrafımda gördüğünüz gibi ayakkabılar vardı kız çocukları için. Spor ayakkabı, sneaker falan pek giyilmezdi, ancak eşofmanla... Kız çocukları içinde pembeden çok kırmızı kullanılırdı. Hemen hemen her yaşıtımın küçükken bir kırmızı pabucu olmuştur herhalde. Pek sevilirdi kırmızı pabuçlar... Yürürken topuklu ayakkabı gibi seste çıkarırsa bayılırdık, büyümüş hissederdik kendimizi o tıkır tıkır seslerle. Şimdi herşey çok değişti tabi. Ne bayram alışverişlerinin anlamı kaldı, ne de bayramların. Artık tatiller için beklenir hale geldi, yoğun çalışma şartları sebebiyle. 

Ben bile 30 yaşında bu kadar anıya sahipsem ve ahhh diyorsam eski bayramlar için, eskiler kimbilir neleri özlüyordur diye düşünüyorum bazen.

Neyse içinizi karartmaya değil bayramınızı kutlamaya gelmiştim :)) Herşeye rağmen bayramlar güzeldir. Bu kırmızı pabuçlu kız, sizlere tüm sevdiklerinizle kalplerinizin bir olduğu, huzur ve sevgi dolu bir bayram diler :)) 

Not: Kırmızı pabuç demişken, şu an bende olmadığını farkettim en kısa zamanda alınacaklar listesine eklenmek zorunda kaldı şimdi :p



6 Ağustos 2013 Salı

Jean Shirt and Coral...


Bir ay önce çekilen bu fotoğraflar, yıllık iznimin İstanbul'da geçirdiğim haftasına ait.
İzin zamanlarımda mutlaka İstanbul'da da, bir kaç hafta içi gün geçirmeyi seviyorum. Böylece daha sakin zamanlarda İstanbul'un tadını çıkarma imkanı oluyor. İşte bu fotoğraflarda, böyle bir günde yapılan keyifli bir dost sohbeti sonrası, Büyükçekmece Sahili'nde çekildi.





Eteğimi annemle beraber diktik. Emektar Zetina Dikiş Makinesi bize çok zahmet çıkarmasına rağmen, yılmayıp bitirmeyi başardık. Bir takım dikiş bozuklukları oldu maalesef ama el emeği olduğu için ben gayet keyifle giydim. 



Nakışlı jean gömlek ise yine bir pazar ganimeti. 



Bileklikler, yine o bir haftalık tatilde sıkıldığım bir zamanda, eldeki malzemelerden yaptığım bir kaç bileklikten.


Silver Superga'larıma epey bekledikten sahip oldum ama beklediğime değdi gibi :) 



Bu güzel fotoğraflar için de Sedam'a çok çok teşekkürler. 


Etek; Annemle diktik ;)
Gömlek; Bahçeşehir Pazarı
Sneaker; Superga
Saat; DKNY
Bileklikler; Luz De La Luna, Nili Silver
Clutch; Zara (çok eski sezon)



4 Ağustos 2013 Pazar

Dondurmalı Pasta ve Buzlu Çay

Galiba bu blogta ilk defa bir tarif olacak. Pazar günü için gayet uygun bir post konusu olabilir bence :) Niyetli olanlar içinse iftardan sonra yenilebilecek harika bir seçenek.

Geçtiğimiz hafta içinde eşimin doğumgünü vardı ve çıkacağımız yemek son anda ertelenmek durumunda kalınca, en azından evde küçük bir kutlama yapalım istedim. Yakında ürünlerini beğendiğim bir pastahane olmayınca da iş başa düştü. İşten eve dönünce, o gelmeden hazırlayacağım çok pratik bir pasta yapmalıydım ama böyle bir tarif bilmediğim için güzel görünümlü ve lezzetli ne yapabilirim diye düşününce ortaya aşağıdaki pasta çıktı.

Pastamız, hazır pasta tabanı ve dondurmadan oluşuyor. Üzerini süslemek için krem şanti. Ben eşimin damak zevkine göre, kakaolu pasta tabanı, Carte D'or Çikolata Karnavalı dondurma ve orman meyveli krem şanti seçtim.


Malzemeler basit olunca, görsele dikkat çekmek çok önemli. Bu yüzden de kalpli 
 kurabiye kalıbı kullandım.


Benim kalıbımla, bir tabandan iki kat olmak üzere 4 adet kalp çıktı.


Bu dondurmayı ortadan ikiye böldüm.


Ve böldüğüm parçayı, dört dilime ayırıp yanayana düz bir şekilde yerleşirdim. Dondurma eridiği için zaten bu dilimler birleşiyor. Yine dört adet kalp çıkardım. Kalıp dışında kalan eriyen dondurmaları ise ister o anda yiyin, isterseniz de şekilli buz kalıbına koyabilirsiniz. Ben öyle yaptım.


Krem şantiyi bir su bardağına yakın süt ile çırptım ve dolapta beklettim.




İki kalp kekin arasına dondurma koyup buzlukta beklettim. Çünkü dondurma epey erimişti. Bir müddet bekledikten sonra da üzerine krem şantiyi sürdüm. 

En son ise çikolata sos ile süsledim.


Pastanın yapımı 15 dakika gibi bir süre alıyor. Çok pratik.




Pastanın yanına ise buzlu çay iyi gider diye düşündüm.

Bunun içinde bir adet şeftali, bir adet limon, demlenmiş çay, 2 adet kabuk tarçın, istediğiniz miktarda ise şeker yada bal yeterli.


Şeftaliyi ve limonun yarısını aşağıdaki gibi doğradım, yarısının ise suyunu kullandım.


Sürahinin yaklaşık yarısına kadar buz koyduktan sonra üzerine sıcak çayı döküyoruz. Sonra içinde şekeri eritip, şeftali, limon, limon suyunu ve kabuk tarçınları atıp, üzerine sürahi dolana kadar soğuk su doldurdum. Dolapta beklettikten sonra ise içmesi çok keyifli.





Not: Bir yandan eşim gelmeden yetiştirmek isteyip bir yandan yapım aşamasını fotoğraflamak isteyince fotoğraflar net değil. Kusura bakmayın :)