25 Nisan 2013 Perşembe

Yellow and Pink !


Hafta içine denk gelen ekstra bir günlük tatiller, hediye gibi gelmiyor mu insana. İdari izin mazereti yok, yıllık izinden kullandım bugünün hakkını sonuna kadar vermeliyim telaşesi yok. Birde hafta sonunu yeni uğurlamışken geldiyse bu tatil daha da bir doya doya tadı çıkarılası değil mi? Bu 23 Nisan tatili bizim için öyle oldu, kapalı hava sebebiyle hafta sonu dışarı adım attıramadığım eşimle beraber, İstanbul'a bıraktık kendimizi. Evimize çok uzak olması sebebiyle kış mevsiminde pek hatta hiç uğramadığımız Ortaköy'de aldık soluğu. Bizim gibi bir çok insanda aynı şeyi düşünmüş olmalı ki epeyce kalabalıktı, House Cafe'de oturmak için sıra bekledik falan ama değdi. Bu bir yerde oturmak için sıra bekleme olayına da ayrı bir sinir oluyorum ama denizin mavisi ile buluşmak için yine de değiyor sanırım.

Sıra ve kalabalık demişken, birde Karaköy Güllüoğlu meselesi var. Sanırsın bedava baklava dağıtılıyor, o derece kalabalık. Kasadan fiş almak için ayrı, tatlıyı almak için, çayı almak için ayrı sıra bekledik. Oturacak yer bulma meselesine ise hiç girmiyorum. Fakat sonunda yaşanan o haz, kızgın kumlardan serin sulara atlamak gibi bişi, her fırsatta tekrarlanmalı bence :)

Yeme-içme-gezme mevzularından sıyrılalım artık değil mi ? 


Pembelerimi giymek için bundan daha güzel bir gün olamazdı herhalde.
Bu sezon pembe ve sarı fanatiği oldum diyebilirim.
Özellikle de bir arada kullanılması gözüme çok hoş geliyor, beni ayrı mutlu ediyor.
Bakınız; yeni sezon Luz De La Luna Kolye!



Bu sezon yaptığım kolyelerden aşağıdaki modelde de bu sarı ve pembe aşkımı görebilirsiniz



Bu kolyeyi yaparken, beyaz tshirt, jean ve sneaker üçlüsünü tamamlasın diye düşünerek yapmıştım ve benim içinde öyle oldu gerçekten.












Bu arada ben ilk defa Converse giyiyorum desem :) Hep mesafeli durmuştum bu sneakerlara ama ne rahatlıkmış meğerse...


Bershka Jean Ceket; Batik Etek, Mudo Çanta, Converse, Casio Retro Saat, Ray Ban, Luz De La Luna Colorful Mesh Kolye


19 Nisan 2013 Cuma

Kısa Bir Özet...

Nisan'ın yirmisine bir gün kalmış, sadece bir post girmişim bloga bu ay. Bazen oluyor böyle... Yoğunluktan herşeye tam olarak kanalize olamıyor, gereken ilgiyi gösteremiyorum maalesef. Bu ay benim için işimin yoğun olduğu bir aydı, evet gecelere kadar çalışmıyorum tabii ki ama işe çok konsantre olunca, blogdan hatta takip ettiğim blogları okumaktan bile uzak kalabiliyorum. Birde Luz De La Luna için yeni modellerin hazırlıkları vardı bu dönem. Hafta sonları malzeme alışverişi için, akşamları işten eve dönünce de modelleri tasarlamak ve yapmak ile uğraştığım için epey sancılı bir süreç oldu benim için. Yeni modeller ortaya çıkmaya başladı, yaptıkça paylaşıyorum zaten İnstagram'dan. Bu sefer tam bir koleksiyon yapıp, bitirip, paylaşmayı bekleyemedim. İlerleyen günlerde blogda da paylaşacağım yeni modelleri. Evet heyecanlıyım :)

Şu ana gelirsek; bugünün Cuma olmasının ve benim için başlayacak dört günlük tatilin keyfini yaşıyorum ve bu mutluluğu aşağıdaki şekilde kutluyorum :)

En kısa sürede tekrar görüşmek üzere diyor ve sizleri öpüp gidiyorum :)


2 Nisan 2013 Salı

Blogger & Weekend


Blog sahibi olmanın bir güzel tarafı da aynı frekansta olduğun insanlarla rahatlıkla iletişim kurabiliyor olmak. Yorumlar, mailler, Instagram aracılığıyla paylaşılanlar zaman zaman bir adım ileri gidiyor ve önce bir kahve buluşması, sonra yemek, bir adım ilerisinde eş/sevgililerle beraber bir gün paylaşmaya kadar gidebiliyor.  Ways of Grace bloğunun sahibesi Ceren’de bana blog dünyasının kazandırdığı bir dost oldu artık.

Karşındaki sürprizlerle dolu bir insan olunca, bir anda İnstagram'da paylaşılmış kendi fotoğrafın ile karşılaşabiliyorsun. Ne yesemde, kaloriyi minimumda tutsam hesapları yapıyorum sanırım o sırada :)



Poz verme konusunda ders verebilecek bir blogger fotoğrafınızı çekiyorsa, birde bu konuda benim gibi yeteneksizseniz poz veremeden kasılıp kalıyorsunuz böyle…



Zaten sohbeti uzun tutup ışığıda kaçırmışız, gün batımına ancak yetişebilmişiz, fotoğraf çekmek için.



Hastalıktan kurtulmaya çalışan bünyem bahar moduna giremediğinden, siyahları üzerime geçirip çıkmıştım dışarı, dolayısıyla görülecekte pek bir şey yok :)



Takı yapmaya başladığımdan beri, dışarı çıkarken ne taksam sorunum minimuma indi diyebilirim :)



Güneşli bir havada naneli limonata kadar ferahlatan başka bir içecek var mı?



Küçük bir mağaza turu sırasında deneyipte, yaz için pek bir beğendiğiniz çantayı 10 dakika sonra hediye paketi ile masanıza gelmiş bir şekilde görmek nasıl bir mutluluktur sizce?


Ceren’e nasıl teşekkür etsem bilemedim!