31 Aralık 2013 Salı

Happy New Year!!!





Yepyeni bir yılı karşılamaya hepimiz hazır mıyız? Her yeni yıla kocaman umutlar, yeni dilekler ve beklentiler içinde giriyor, yılın sonu günü geldiğinde ise geriye dönüp baktığımızda, umutsuzluğa kapılabiliyoruz bazen. Ne mutlu ki 2013 benim için böyle bir yıl olmadı. Yüksek beklentiler içine girmediğim bir yılda, hayatımın en büyük armağanının haberini alarak büyük bir mutluluk yaşadım. 2014 yılından da en büyük beklentim bebeğimi sağlıklı bir şekilde kucağıma alabilmek... Bu aralar ilgi alanım tamamen başka ve minik bir dünyaya daldığından, bu yıl ki wishlistte şu çanta, şu mücevher, şu tatil vs. gibi istekleri yok :) Bunun yanında ailem, arkadaşlarım ve herkes için sağlık, huzur, mutluluk, sevgi ve barış içinde gülen yüzler diliyorum.. Çok klasik istekler gibi görünüyor olabilir ama hayat öncelikle bunlar olunca güzel. Bunlar olduktan sonra özel bir takım istek ve beklentilerimizi yıl içinde bol bol Evren'e gönderelim yinede, her zaman küçük motivasyonlara ihtiyacımız olabilir ;)

Şimdiden hepinizin yeni yılınızı kutluyor, hayal ettiğiniz tüm güzelliklerin gelip sizi bulmasını diliyorum.







29 Aralık 2013 Pazar

Bol Kuru Meyveli ve Sağlıklı Kurabiye Tarifi


Yılın son Pazar gününde, sizinle gayet az zararlı olduğunu düşündüğüm bir kurabiye tarifi paylaşmak istiyorum. Tarifin tamamen uydurma olduğunu baştan söyleyeyim. Kurabiye tariflerinin içinde bol miktarda yağ olduğu için yerken içim pek rahat etmiyordu açıkcası, böylece ortaya bu tarif çıktı. Bu tarz tariflerin türevleri internette bolca mevcut aslında ama belki birde bunu denemek istersiniz.

Öncelikle malzemeler;
- 1 çay bardağı un
- 1 çay bardağı yulaf ezmesi
- 1 çay bardağı süt
- 2 adet yumurta
- 1 paket kabartma tozu
- 1 kase karışık kuru meyve
- 1 çay kaşığı tarçın
- 2 yemek kaşığı parça çikolata

(Çay bardağı büyük olanlardan yani ajda bardak denilenlerden)




Yapılışına gelince;

Önce 2 yumurtayı çırpıyoruz.


Benim aldığım kuru meyvenin içinde fındık, badem gibi yemişlerde vardı, onlarıda ayırmadan rondoda çektim.





Yumurtanın üzerine,sütü, unu, kabartma tozunu, tarçını, yulaf ezmesini ve parça çikolatayı ekledim.


Öncelikle bunları karıştırıp homojen bir karışım elde ettikten sonra, çekilmiş olan kuru meyveleri üzerine ekledim.


Hamur, kek hamuru kıvamında yada biraz daha koyu oluyor.


Kıvamlı bir hamur olmadığından ancak bir kaşık yardımı ile tepsiye dizebilirsiniz. Bunun için dondurma kaşığı kullandım ben.


Yaklaşık 12-14 arası kurabiye çıkıyor bu ölçülerden.


Çayın, kahvenin yanında mis gibi oluyor. 


Afiyet olsun ;)

Not: Bu tarifte bolca kuru meyve ve çikolata oladuğundan ben hiç şekerde koymadım. Tadı bence gayet yeterliydi. Ayrıca içinde yağ da olmadığından günlerce dayanabilen bir kurabiye olmadığınıda söylemem gerek, 2. günün sonunda kurumaya başlıyor, bilginize. 



16 Aralık 2013 Pazartesi

Time to beanie!!

Havaların soğuması ile beraber bere ve şapka kullanma dönemide başlamış bulunuyor. Bu aksesuarı kullanmayı çok sevdiğimi her seferinde dile getiriyorum biliyorum ama şapka, bere ve eldivenler olmasa kış benim için daha da çekilmez olabilir.

Instagram'da da takip edenler bilirler. Kendimi biraz şapka bere alışverişine vurduğum söylenebilir. Sebebi tamamen hamilelik. Pek kıyafet alamadığım için alacak yeni şeylere yönelmek dışında başka çare yok :) Bu kombininde tek yeni parçası bere ve snood zaten ;)





Geçen sezon aldığım bu wedge sneakerlar hamilelik döneminde en rahat ettiğim ayakkabılar oldu. Hem soğuyan havalarda ayağımı sıcak tutuyor hem de içten topuklu olması sebebiyle yürürken belim çok rahat ediyor.






Kelebekli snood ise bu sezon çok severek aldığım bir başka aksesuar oldu. Üzerindeki kelebek, çok tatlı arkadaşım Münire'nin (Opal Butik) ellerinden çıktı. Instagram'da " opaltasarimbutik " adıyla bulabilirsiniz.


Kaban; Mango (birkaç sezon öncesine ait)
Tunik; Batik (birkaç sezon öncesine ait)
Snood; Opal Tasarım Butik
Bere; Batik
Çanta; H&M (birkaç sezon öncesine ait)
Sneaker; Bambi (geçen sezona ait)
Bilekliker; H&M ve Luz De La Luna

29 Kasım 2013 Cuma

Goodbye Autumn!!!





Çok hızlı geçen bir sonbahar olmadı mı? Yoksa, hem her geçen günün ayrı tadına varmak istediğimden günlerin ağır geçmesini dileyip, hem de çabucak geçsinde içimdeki miniğe bir an önce kavuşayım düşünceleri arasında bana mı öyle geldi bilemedim. Ama sonbahara, sapsarı yaprak kümelerinin, yeşil, sarı ve kızılların bir sürü tonunun olduğu bitki ve ağaçların arasında, gökyüzünü direk yansıtan yüzeyi ile harika manzaralar oluşturan bir göl kenarında, yaklaşık 15 yıllık üniversite arkadaşlarım ile veda etmiş olmaktan mutluyum. Bu fotoğraflar, üniversitenin ilk günlerinde tanışıp, okulun bitmesinin üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bağlarını koparmamış üç kız arkadaşın, genişlemiş aileleri ile Ankara'da geçirdikleri bir haftasonundan kalma.




Bu arada hamişlik sürecinin yarısını tamamlayarak 20.haftayı doldurdum artık. İçimdeki minik kıpırtılar ise yerini dışarıdan hissedilen kuvvetli hareketlere bırakmaya başladı. Bu anlar benim için günün en keyifli anları haline geldi. Özellikle sabah ve akşam, iş temposundan uzak olduğum zamanlarda, "bu hareketsizlik sana iyi gelmez Anne'ciğim" diye düşünen oğlum, içeride sürekli hareket halinde oluyor, bende keyiften dört köşe bir halde bu anların tadını çıkarıyorum.














Hamile elbisesine benzeyen bu elbiseyi Bershka'da görür görmez aldım. Hamilelikte mümkün olduğunca sonradan da kullanılabilecek parçalar almak istiyorum ama sonraki dönemde bunları giymek istermiyim onu bilmiyorum tabi :)

Elbise: Bershka
Hırka: Batik
Trençkot: Zara
Şal: Stradivarius
Wedge Sneaker: Bambi (eski sezona ait)








18 Kasım 2013 Pazartesi

My color is blue!!!

Bir erkek annesi olarak maviyi giydim. Opps!! İlk cümleden söyleyivermişim cinsiyeti :) 11 .haftadan beri erkek olduğunu ısrarla belli etmesine rağmen, garantici ben, hep bir sonraki doktor kontrolünde acaba yine erkek olduğunu mu söyleyecek doktor heyecanı ile gittim kontrollere. Bundan sonra gözüm mavilerde yani :)

19. haftada olduğumuz şu günlerde gayet büyüyen bir göbek ve büyüyen yanaklar ile karşınızdayım. Zaten hiç zayıf göstermeyen yüzüm, 10 kilo almışım izlenimi versede şimdilik alınan 3,5-4 kilo ile gayet mutluyum. Devamı hızlı gelmesin yeterki.

Geçen bu süre içinde ise beni pek üzmedi oğluş. Aşermedim, bulantı yaşamadım... Bir tek ilk üç ay ciddi bir uyku ihtiyacı oluyor, işten yatağa, yataktan işe bir hayat yaşadım haliyle. Birde "ye tatlıyı doğur Hakkı'yı" lafının hiçte doğru olmadığını ispatlamış olabilirim ki üç ay boyunca gözüm tatlı görmek istemedi.

Bugünlerde ise, çok erken olmasına rağmen, yaşadığım bel ağrısı şikayeti sebebiyle spor ayakkabıdan başkası ile yürüyemiyorum pek. Kilo almaya alışık olmayan bünye, alınan 4 kiloya bile tepki veriyor sanırım. Haftasonu modumuz bu artık maalesef. En rahat kıyafet, en güzel kıyafet ;)
















Hamile pantolonlarına geçtim haliyle... Üzerimdeki H&M'den, hatta üç ay önce doğum yapan arkadaşımdan bana miras ;) Kazak ise Mango'dan, gayet geniş ama ön kısmı tamamen havada durana kadar giyerim herhalde. Ayakkabılar Reebok EasyTone, hava yastıklarının üzerinde yürüyormuş hissi ile çok rahat, almayı düşünene tavsiye ederim. Çanta ise 10 yıllık var sanırım. Mango yadigarı... Sırt çantaları moda olunca, çıkarıp kullanayım dedim.

Hamilelikte çok kıyafet almamak konusunda ısrarcıyım. Bu yüzden pek buralarda göremeyebilirsiniz beni ya da aynı parçaları evire çevire giyip çıkarım karşınıza, bilemiyorum. Şimdilik haberler bu kadar diyor, huzurlarınızdan ayrılıyorum. Öpücükler...

5 Kasım 2013 Salı

Today is all about me :)



Çok keyifli bir güne ait, huzurlu ve sakin bir yerde çekilen fotoğrafları paylaşıyorum sizinle. 

Fotoğraflar doğumgünümde çok sevdiğimiz  Ceren ve Muratcan ile gittiğimiz Kıyıköy'de çekildi.




Bu günün üzerinden tam bir hafta geçti ama ben bu postu yayınlayamadım bir türlü. Bu güzel geçen günün akşamında hastalanarak yatağa düştüm ve bir haftadır kendimi toparlamaya çalışıyorum. Aradan geçen 6 günün 4'ünü yatakta geçirdim diyebilirim. Hamileyken en basit soğuk algınlığı bile geçmek bilmiyormuş, onu anlamış oldum :(






Kıyıköy sakin bir balıkçı kasabası. O günde hava muhteşemdi ve deniz çarşaf gibiydi. Isı değişimi nedeniyle oluşan hafif sis, deniz ile gökyüzünün birleştiği ufuk çizgisini yok etmiş, insanda sonsuzluğa bakıyormuş hissi uyandıran bir görüntü ortaya çıkarmıştı. Fotoğraf çekimi için harika bir ortam. 


Kombinimdeki bütün parçaları eski postlarımdan hatırlarsınız. Göbeğin büyümesi ve alınan kilolar ile ne giysem sıkıntısı başlamış durumda. Pantolonlarımın düğmeleri kapanmamak için ısrarlılar. Ama bu etek beni üzmüyor :)



Bu ayak ucunda durma çabaları hep daha zayıf görünmek için :p


Kıyıköy'de bu güzel manzaraya sahip bir tepede, gayet de rağbet gören bir balık restaurantı var fakat manzara dışında cazip hiçbir şeyi yok maalesef. Biz ciddi bir hayal kırıklığı ile ayrıldık ama bu manzaraya karşı bir kahve içmek kesinlikle oturulmalı derim. Hmm birde Fırında Helva denenebilir belki. 


Ceren Teyzesi minişi seviyormuş :)


Shirt; Pull and Bear
Skirt and Clutch; Stradivarius
Wedge Sneaker;  Bambi
Hat; Zara Kids :)
Trenchcoat; Zara


29 Ekim 2013 Salı

Welcome 31 & News !!!



Welcome 30!!! dedikten sonraki bir yıl çok hızlı geçti sanki. Aslında yıllar birbirini hep çok hızlı kovalamıyor mu? Geride bıraktığımız günler güzel ise zamanın daha hızlı geçtiği düşüncesine kapılıyoruz belkide :) 30 yaş postumun sonunda, 30 yaşa "Beni üzme tamam mı?" diyerek bir dilekte bulunmuşum. O da dileğimi dikkate almış olacak ki (çok şükür) mutlu bir yaş geçirdiğimi söyleyebilirim. Hem de sonu büyük sürprizli :))) Şimdi 30 yaşın bana hediyesi olan bu haberi, 31 yaşa "Merhaba" dediğim bu günde sizinle de paylaşma vakti geldi diye düşünüyorum. 

Bir önceki postumda aldığım kiloyu farkeden oldu mu acaba? ;)
Karnımda gördüğünüz minik tümseğin sebebi 16 haftalık bir mutluluk kaynağı :))
Artık hayatıma "büyüklüğü hafta ile ölçme kavramı" girmiş oldu.

Pek sıkıntı çektirmeyen bir dönemle beraber ilk 16 haftamızı tamamlamış bulunuyoruz. Cinsiyet konusunda ise doktorumuzun yüzdesi yüksek bir tahmini olmasına rağmen, emin olma safhasına geçmeden paylaşmak istemedim.

Hoşgeldin 31!!!




22 Ekim 2013 Salı

Don't Worry, Be Happy :)

Artık tam manasıyla kış depresyonuna girebiliriz sanırım. Koskoca 9 gün dediğimiz bayram tatilide ışık hızıyla geçti gitti, önümüzde bir tek 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kaldı.  O günün benim için bir önemi  daha var hemde ;)
Sonrasında tatilimiz kalmadı ama önümüzdeki 1 ayı da devirdikten sonra yeni yıl hazırlıkları, süslemeler, hediyeler derken bizi bir ay oyalayacak yeni bir heyecana kavuşmuş oluyoruz. Yeni yılın girmesiyle birliktede, bu yeni yılda görmek istediğimiz yerlerin, yapacağımız tatillerin hazırlıklarına başlarsak hoop bir bakmışız ilkbahar gelmiş bile ;) Ne diyor bu kız mı diyorsunuz? Hayatımız hep böyle geçmiyor mu ama… Özellikle yoğun iş temposunda çalışıp, 24 saatin yarısını işi için harcayan bizler önce haftasonlarını, sonra yıllık izinlerimizi birde bonus gibi gelen dini ve milli bayram tatillerini bekliyoruz. 5 iş günü hızlıca geçsin, haftasonu iki gün hiiiç bitmesin istiyoruz. Sonrada yılları su gibi tüketip gidiyoruz :) Ben şimdi kimsenin içini karartmaya gelmemiştim aslında, konu böyle gelişti kusura bakmayın :) Daha göreceğimiz upuzun, bol gezmeli, görmeli, dinlenmeli, çok çok tatillerimiz olsun diyor, huzurlarınızdan çekiliyorum dostlar :)

Sıradan bir güne ait ilk sonbahar kombini de gelsin.






Pantolon, bluz ve şal; Stradivarius
Ceket ve çanta; Zara
Kolye; Accessorize
Bileklik; Luz De La Luna