Pazar Keyfi!!

Pazar günlerini çok sevenlerdenim. Keyifli bir gün geçirebilmek içinde bir kaç güzellik bana yeter. En büyük ve vazgeçilmez isteğim evimde olmaktır. Pazar günleri dışarı çıkmak benim için bir eziyet. Cumartesi gününü gezi, Pazar gününü ise evde keyif günü olarak planlamayı seviyorum. 

Pazar gününe dolu dolu bir kahvaltıyla başlamak ikinci vazgeçilmezim. Zaten kahvaltı günün en sevdiğim öğünü. Fakat bütün hafta geçiştirirek, iş yerinde yapmak zorunda kaldığım için, pazar kahvaltıları bir terapi gibi benim için.

Kahvaltının ardından en sevdiğim kupada, güzel bir filtre kahve ise pazar keyfini taçlandırıyor. Bu kahvenin yanına bir çikolata, birde sevdiğim müzikler de eşlik ederse değmeyin keyfime ama bu pazar ellerimle yaptığım tiramisu eşlik edince "yaşamın tadı sadece bu keyif bile olabilir" diye düşündüm. Bu arada bu "en sevdiğim kupa/mug" zaman zaman değişiyor. Bu aralar favorim olan Paris seyahatinde aldığım kupa... Evet, bu kupadan kahve içerken Paris hayallerine de dalmıyor değilim.

Bahsettiğim iki keyif beni yeni bir haftaya hazırlıyor aslında ama yinede Pazar geceleri sabah olduğum kadar pozitif olamıyorum maalesef. Malum ertesi gün iş günü. Yani bende Pazartesi sendromu değil Pazar akşamı sendromu var. Çünkü pazartesi işe gittiğimde hiç bir negatiflik yok ama Pazar akşamı biraz huysuz bir cadı olabiliyorum maalesef.

Bugünün diğer güzelliği ise açmaya başlamış olan Sümbül'üm oldu. Diğer soğanlarında açmasını heyecanla bekliyorum. Nasıl güzel kokuyor bir bilseniz. Bu güzelliği bak, muhteşem çiçek kokusunu içine çek!!! Sonrasında bütün olumsuzluklara rağmen, hayatın güzelliklerine şükretmekten başka birşey yapamıyorsunuz.

Herkese keyifli pazarlar!!!

Bugün kahve keyfime eşlik eden Dido idi. Nedense onun şarkılarının müziği ve söyleyişi beni dinlendiriyor.