9 Nisan 2012 Pazartesi

bu yazı makul (!) dozda mutsuzluk içerir...

Biraz karamsarlığa yatkın bir yapım var sanırım. Çabuk demorelize oluyor, olayları fazlaca içselleştiriyorum. Aslında biraz daha cool durabilsem, olaylara biraz daha tepeden bakabilsem eminim ki hayatım daha kolay olacak. Ahh birde kızgınken gülebilmeyi, üzgünken belli etmemeyi, kırılmak mı oda ne? diyebilmeyi (aslında böyle olmamasına rağmen) başarabilsem, ballı lokma tatlısı valla. Böyle olmayı gerçekten istiyormuyum bilmiyorum ama böylelerinin hayatının daha kolay olduğunu biliyorum. Benimki değil işte. Çünkü azıcık kırılsam bile birine, minicik üzülsem bile, yüzümden harita gibi okursunuz. Tabi böyle olunca kötü niyetli insanların, kolayca hedefi haline gelebiliyorsunuz. Biliyorsunuzki insanları mutsuz görmekten keyif alan tipler çok.
Niye yazdım bunları ben şimdi? E biraz içimi dökmeye ihtiyacım vardı sanırım. Karmakarışık bir ruh halindeyim işte.

Ama şu bulutların üstünde uçabilsem,




Kızgın kumlardan seriiinn turkuaz sulara atlayabilsem,




Zaman durmuş hissi veren şu durgun gölde, kayığıma atlayıp alıp başımı gezsem,



Sonsuz orman yolunda, ağaçların hışırtısıyla rüzgarın uğultusu arasında düşüncelerimden, herşeyden uzaklaşabilirim gibi geliyor.


Niye böyle depresif oldum ben? Bak postu yazdım, kedime kızıyorum şimdi! Neyse, buda böyle bir post olsun bakalım :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder